☃ シ Bilgin Baby シ☃

Blog Yazarlarının Garip Prensibleri

Blog yazılarımda uzun başlık kullanmayı sevmiyorum. Aslında bu yazının başlığı "bir blog yazarının bilgisayar ve internet üzerine garip prensip ve alışkanlıkları" şeklinde olmalıydı. Ama baktım ki başlık yazıdan uzun oluyor, sizin için başlığı kısalttım ve bu hale getirdim. Bana sorarsanız bu da uzun ama çok fazla seçeneğim yoktu. Her neyse. Ne diyordum? Bir blog yazarının garip prensip ve alışkanlıklarından bahsedecektik. Aslında birçoğumuzun sahip olduğu ama detaylar yerine konunun kendisine odaklandığı için farkında olmadığı garip alışkanlıklar vardır. Siz de benim gibi uzun yıllar bilgisayar ve internet ile haşır neşir olduysanız isteseniz de istemeseniz de bu garip alışkanlıklardan en az birkaç tanesine sahipsiniz demektir. Başlayalım öyleyse.
 
 
Kullandığım bilgisayar her kimin olursa olsun, çok kısa bir süre kullanacaksam bile internet giriş sayfasını google.com.tr olarak değiştiririm.
 
Bir video izleyeceğim zaman videoyu Google'da değil, Youtube'da aratırım. Eğer orada bulamazsam ikinci seçenek olarak Google'ı kullanırım. Ne idüğü belirsiz sitelerden asla video izlemem.
 
Son şansım olmadığı sürece "linkleri sadece üyeler görebilir" yazan forumlara üye olmam. Zorunda kalırsam da kullanıcı adımı "sitenizi_seveyim", "bir_sey_indirip_cikacaktim", "burçak_var_yenmi" gibi derin anlam içeren edebi cümlelerden seçer, şifremi her yurdum insanı gibi 123456 olarak belirler ve geçici bir mail adresi kullanırım.
 
Büyük harf yazacağım zaman shift'e basılı tutmak yerine caps lock'a basar harfimi yazar tekrar casp lock'a basıp caps lock ışığını söndürürüm. Bunu on defa art arda yapmak zorunda olsam bile...
 
Ben de sizin gibi blogları okur, bazı yazıları beğenir ama değerli zamanımı ayırıp altına bir yorum bırakmam. Birazdan büyük ihtimalle sizin de yapmayacağınız gibi Yalnız bazen fazladan 30 saniyem oluyor ve yorum yapıyorum.
 
Tarayıcı olarak Google Chrome kullanırım, adresini bildiğim siteyi Google'da aratmam, sık kullandığım bir siteyi sık kullanılanlara eklemekle kalmam, muhtemelen ikinci defa girmeyeceğim ama beğendiğim bir siteyi de sık kullanılanlara eklerim. Tekerleme gibi oldu.
 
Mouse kullanmazsam ölürüm. Touchpad kullanmayı hiç sevmem. Önce mouse'a bakarım mouse mu diye, sonra adama bakarım adam mı diye. Sonra ne yapıyorum ben der işime bakarım.
 
Övünmek gibi olmasın ama klavyeye bakmadan yazarım. Sağ ve sol orta parmaklarımla hemen hemen tüm tuşlara basar, sol yüzük parmağımı sadece "a" harfine ayırır, sol işaret parmağımla boşluk tuşuna abanır, shiftlerden de en çok sağdakini kullanırım. Yatay çubuk şeklindeki enter tuşlarından nefret eder, küçük backspace tuşlarından koşarak uzaklaşırım.
 
Sağ alt köşedeki system tray kısmındaki tüm simgeleri görmezsem rahat edemem. Ayarlarına girer "tümünü göster"i seçer, kafamı rahatlatırım. Gizli kapaklı işleri sevmem ben.
 
E-posta hesabımı her gün düzenli olarak takip ederim. Bana gönderdiğiniz bir maili uyumadığım ya da cep telefonumu dâhi kullanamayacak kadar meşgul olmadığım sürece en geç 1 saat içerisinde okurum. Ayrıca e-posta servisi olarak Gmail kullanırım. Çünkü yıl olmuş 2015.
 
Twitter'ı hâlâ bir zorunluluk olarak görürüm ve her ne kadar bundan keyif almıyor olsam da hesabımı bir şekilde güncel tutmaya çalışırım. Twitter'da kolay kolay RT yapmam ve beni takip eden herkesi takip etmek gibi şizofrenik davranışlar da sergilemem.
 
Linkini gördüğüm her blogu açıp göz atarım fakat sırf hit uğruna çöplüğe dönmüş bir blog gördüğümde  sitenin bulunduğu sekmeyi ışık hızıyla kapatırım.
 
Daha onlarca yazabilirim ama ne siz yorulun, ne de ben. 
 
Kelimeler Benim Blogundan Alıntılanmıştır.
/div>
Tarih: 01/01/2015 Yazar:Bilge Bebek
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol